Albaraka Türk’ten dar gelirli mikrogirişimci kadınlara can suyu
Albaraka Türk’ten dar gelirli mikrogirişimci kadınlara can suyu
Albaraka Türk Katılım Bankasının 2022 yılından itibaren dar gelirli mikrogirişimcilere sağlamış olduğu 3.5 milyon liralık mikrokredi desteği, tahsil edilen mikrokredilerin tekrar dağıtılmasıyla birlikte 521 mikrogirişimci kadına 4.136.000 TL’ye ulaştı.
Türkiye’de mikrokredi uygulaması; ilk defa Diyarbakır’da 18 Temmuz 2003 tarihinde, her biri 500 lira olan çeklerle, 6 yoksul kadına toplam 3.000 lira mikrokredi verilerek başlatılmıştır. Türkiye’de hiç kimse ilk sermaye olarak dağıtılan 500 lira ile gelir getirici bir iş yapılabileceğine inanmamıştı. Ancak, 2003 yılından beri, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) bünyesinde mikrokredi faaliyetlerini sürdüren Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP), 1 milyar 690 milyon lirayı aşan mikrokredi desteğiyle, 220 bin dar gelirli kadını ekonomik hayata dâhil etmiştir.
TGMP; 20 yılı aşkın süredir “Yoksulluğun Olmadığı Hepitalist bir Türkiye” amacıyla, dar gelirli kadınlara yönelik küçük bir sermaye olan mikrokredi faaliyetini 68 ilde 95 şubede sürdürmektedir.
TİSVA Kurucusu Prof. Dr. Aziz Akgül; ““Türkiye’de finansal zorluk içinde olanların oranı nüfusun yaklaşık %27’si kadardır. İnsan mutluluğunu esas alacak şekilde, dar gelirli kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları ve ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara erişimi kolaylaştırmak için büyük gayret göstermekteyiz. Bu nedenle Albaraka Türk’ün mikrogirişimci kadınlara sağlamış olduğu desteklerden dolayı şükranlarımı sunuyorum.”
TGMP, Birleşmiş Milletler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin (SKH) bir numaralı hedefi olan, 2030 yılına kadar yoksulluğu ortadan kaldırmak amacıyla hareket ederek insanlığa hizmet vermeyi sürdürmektedir. Türkiye genelinde yaklaşık 7 milyon kadının, yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına yönelik mikrokredi faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için daha fazla finansman kaynağına ihtiyaç vardır.
Akgül: “Mikrogirişimcilerin kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmasına imkân sağlayarak “Yoksulluğun Olmadığı Hepitalist Türkiye” hedefine ulaşabiliriz.
2
Ülkemizde yoksulluğun azaltılmasında uygulanan ana strateji hibe şeklindeki yardımlardır. Hibe şeklindeki yardımlar; çalışamayacak durumda bulunan yaşlı, engelli ve hastalara evlerine kadar gidilerek ihtiyaç duydukları nakdi ve ayni şekilde yapılmalıdır. Ancak, çalışabilecek durumda olan yoksullara hibe yardımları yerine, onların yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına katkıda bulunacak şekilde, küçük birer sermaye olan mikrokredi verilerek, kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları sağlanmalıdır.
Akgül: “Hibe yardımlarla asla yoksulluk önlenemez. Her yoksula hibe yardımı yapılması da ayrıca çok ciddi bir kaynak israfıdır. Albaraka Türk’ün sağlamış olduğu 3.5 milyon lira mikrokredi desteği, taksitlerini ödeyen mikrogirişimci kadınlardan elde edilen tutarlar finansman ihtiyacı olan diğer mikrogirişimcilere dağıtılmaya devam edecektir.”